top of page

İNEK BAYRAMI
Bu bayram şenliklerinde ‘inek’ bir sembol olarak tesadüfen değil, bir arayışın sonunda ortaya çıkmış, öğrenciler çalışkan öğrenciyi simgelediğini düşündükleri ‘inek’ maskotunu seçmişlerdir.
Prof. Dr. Cemal Mıhçıoğlu, “1937- 38’lerde karikatürlerle bir inek simgesi yaratıldı. İnekler, dünyanın en verimli, faydalı, sakin ve bazı toplumların kutsal hayvanı olduğundan, çalışkan öğrencilerin en çok benzetileceği bir simge olarak düşünüldü. Böylece bu bayrama “İnek Bayramı” adı verildi. Sonra, 1942-43 yıllarında daha da genişletilip tören haline getirildi”







Okulun geleneğinde, Yıldız’dan beri, özellikle yatılılıktan ve radyonun bile çok az olduğu o yıllardaki eğlence ve boş vakit geçirme imkanı azlığından kaynaklanan, öğrencilerin kendi aralarında küçük müzik grupları oluşturarak eğlence tertipledikleri görülmekteydi.
İstanbul’a göre bu tür imkanların daha az olduğu Ankara’da, çoğu yatılı olan, sıkı bir disiplin altında ağır bir eğitim görmekte olan öğrenciler, eskiden beri süregelen müzikli eğlenceleri 1937 yılından itibaren ‘kurumsallaştırmışlardır.’ Hatta Bahri Savcı’nın belirttiği gibi, 1938 yılından başlayarak, bayram yalnız öğrencilere özgü olmaktan çıkmış, Cebeci halkının da katıldığı bir şenlik niteliği kazanmıştır.
Öğrencilerin canlı bir ineği aralarına alarak ilginç kıyafetlerle sokaklarda dolaşmaları Ankara halkının da ilgisini çekmiş, hatta yerel basında haber olarak yer almıştır.
Zamanla bir mezuniyet şenliği niteliği de kazanan İnek Bayramı, iki-üç gün sürer olmuştu. Her şube bir ferman hazırlar, burada kendi şubesi övülür, diğer şubelere de sataşılırdı. Gelenekten gelen, mali şube öğrencilerine ‘tahsildar’, idari şube öğrencilerine ‘tellak’ diye takılma, seneler içinde veya o yıl içinde oluşmuş espriler, hoca hikayeleriyle genişletilerek büyük bir kağıda yazılırdı.
Her şube kendi fermanını belirlenen günde, sırayla Mektep'te okurdu. 70’Ii yıllara doğru oyun ve skeçlerden oluşan geceler de tertiplenir olmuştu. 1969 yılında böyle bir ‘gece’ TED salonunda geniş bir seyirci katılımıyla yapılmıştı. Mezuniyet balosu da zamanla bu şenliğin bir parçası oldu.
Festival Komitesi bir inek bulur, onu süsler püsler, tüm öğrenciler karnaval kıyafetleri içinde ve/ya kendi şubelerini temsil eden kıyafetlerle ineğin etrafında trampetlerle, davullarla gürültüye yakın bir müzik eşliğinde Cebeci Dörtyol’a kadar bir kortej oluşturup dolaşırlar, tekrar Mektep'e gelirlerdi.
1970’Ii yılların başlarında öğrenci olaylarının sıkıntısı, güvenlik nedenleri ve bazı öğrenci gruplarının bu tür bir şenliği yersiz ve yakışıksız bulmaları yüzünden kutlanamaz olan İnek Bayramı, 1982 yılından itibaren tekrar kutlanmaya başlamıştır.
Günümüzde ise İnek Bayramını Festival Komitesi, geleneğe uygun olarak bayramı halen organize etmektedir. Bayram, Aziz Köklü Konferans Salonunda (Büyük Amfi) Dua-ül Muazzama ile başlar. Dua-ül Muazzama, günümüzün siyasi, coğrafi, ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarını tüllabın hatalarını ve yaptıklarını hicveder. Dua bittikten sonra başlayan kortej, Cebeci Kampüsünde tüm tüllabın katılımı ile inekle gerçekleştirilir. Kortejin ardından 7 bölüm sırasıyla iki gün boyunca orta kantinde fermanlarını okur ve bestelerini söylerler. Müzikli eğlence için ise iki güne ayrı ayrı iki konser tertip edilmektedir. Ön bahçeye kurulan konser alanına çeşitli müzisyenler gelir ve bayram akşamında tüm tüllab konserlerle eğlenir. Arka bahçede ise aynı vakitlerde fasıl düzenlenir. Halay eşliğinde tüllabın kaynaşması sağlanır. Her iki akşamın sonunda icra edilen konserler ve fasıllardan sonra ise bayram Cebeci Kampüsünde son bulur.
86 yıldır olduğu gibi İnek Bayramı halen öğrencilerin söz hakkının ön planda tutulduğu ve özgür fikir ortamı olma özelliğini taşımaktadır.
bottom of page